İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü ve Fiziksel Aktivite Derneği işbirliğiyle 2. Ulusal Fiziksel Aktivite Sempozyumu düzenlendi.
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü ve Fiziksel Aktivite Derneği işbirliğiyle 2. Ulusal Fiziksel Aktivite Sempozyumu'nu düzenlendi. 'Çocuklarda Fiziksel Aktivite' başlığı altında gerçekleşen sempozyumda, uzmanlar çocuklar için fiziksel aktivitenin önemine dikkat çekerek, hareketsiz yaşamın çocukta bel, boyun ağrısı ve obezite başta olmak üzere pek çok hastalığa yol açtığına dikkat çekti.
Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen sempozyumda, “Çocukların fiziksel aktivitesini nasıl ölçeriz?”, “Hareketsiz yaşam çocuklarda nelere yol açar?”, “Neden çocuk aktif olmalı, anne ve babalara düşen görevler neler?”, “Fiziksel aktivite ve beslenme çocuğun büyümesi ve gelişmesinde nasıl rol oynuyor?”, “Çocuklarda obeziteyi engellemek için neler yapılmalı?” gibi konular masaya yatırıldı. Sempozyuma İKÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Güzel, İKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. N. Ekin Akalan, Fiziksel Aktivite Derneği Başkanı Fzt. Akın Başkent, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
"SAĞLIKLI BESLENME VE FİZİKSEL AKTİVİTE SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN İKİ ÖNEMLİ FAKTÖR"
Üniversitemiz Fizyoterapi ve Rahabilitasyon Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Nihan Çakır Biçer, sempozyumda 'Fiziksel aktivite ve beslenme' başlıklı sunumunu yaptı. Sunumunda, çocuklarda fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Biçer, "Son dönemdeki çalışmalarda Türkiye ve dünya genelinde obezite ve fazla kilolu olma sıklığının son derece artığını görüyoruz. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite; her ne kadar önleyici çalışmalar yapılıyor olsa da, sağlıklı yaşamın sürdürülmesi, sağlık yaşam biçimi alışkanlıklarının kazanılması ve hastalıklardan korunma konusunda iki önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu.
"2 YAŞIN ALTINDAKİ ÇOCUKLAR HİÇBİR ŞEKİLDE EKRAN KULLANMASIN, TELEVİZYON İZLEMESİN"
Çocukların artık daha fazla masa başında çalıştıklarını, televizyon ve tabletlerle daha çok vakit geçirdiklerini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Biçer, şöyle konuştu:
"Değiştirebileceğimiz en önemli faktör, aslında ekran kullanımı sürelerinin uzaması… Yaniçocukler, televizyon karşısında, cep telefonları ve tabletleriyle çok daha fazla zaman geçiriyorlar. Bu da çocukları inaktif yapıyor. Bunun dışında çocuğun çevresinde hareket edeceği oyun parkı gibi alanların olmaması ve güvensiz çevrede inaktiviteyi tetikliyor. Amerikan Pediatri Akademisi'nin çok net bir önerisi var. Uzun yıllardır da sabit bir şekilde duruyor. 2 yaşın altındaki çocuklar hiçbir şekilde ekran kullanmasın, televizyon izlemesin. 2 yaş üstündeki çocuklarda da ekran önünde geçen süre 2 saatin altında olsun."
"11 YAŞINDAKİ HER 3 ÇOCUKTAN 1'İ FAZLA KİLOLU VEYA ŞİŞMAN"
Türkiye'de ve dünyada ne kadar önlem alınmaya çalışılsa da, bu konula ilgili etkinlik düzenlense de obezite trendinin artığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Biçeri, "Dünya Sağlık Örgütü'nün en son verilerine göre 11 yaşındaki her 3 çocuktan 1'i fazla kilolu veya şişman. Türkiye'de yapılan çalışmalarda da aslında benzer sonuçlar çıkıyor. Tüm yapılan çalışmalara rağmen 2009 ve 2013 verileri kıyaslandığında obez çocuk sıklığının iki kat artığını görüyoruz" dedi.
"MASA BAŞINDA UZUN SÜRE DERS ÇALIŞAN ÇOCUK OBEZ OLUYOR"
İKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. N. Ekin Akalan, çocuklarda fiziksel aktivite seviyesi arttıkça üst solunum yolu enfeksiyon sıklığının azaldığını ve akademik başarısının yükseldiğini belirtti. Prof. Dr. Akalan, şunları söyledi:
"Sempozyumu bu yıl ikinci kez düzenliyoruz ve çocuklara yönelik yaptık.Çünkü ağaç yaşken eğilir. Herkes çocuğunun daha iyi öğrenim görmesini istiyor. Bu yüzden çocuğun çok çalışmasına yönelik önemli bir trend var. Ancak masa başında çok çalışmak demek, inaktivitenin artması demek. İnakvitienin artması, obezitenin artması demek. Obezite artınca da çocuklarımızda da aynı yetişkinlerde olduğu gibi bel, boyun ağrıları ile bir takım postür problemleri oluyor. Bu sempozyumun amacı tam olarak; zeki, çalışkan ama aktif bir nesil nasıl yetişir, bunun için neler yapılması gerekiyor, hangi parametreleri düzelterek fiziksel aktivitemizi artıracağımıza yönelik."
"İNSAN VÜCUDU BİR POZİSYONU UZUN SÜRE TUTMAK İÇİN DEĞİL, HAREKET ETMEK İÇİN YARATILMIŞ"
6-11 yaş grubunun aktif yaşam biçiminin ilk oturduğu dönem olduğunu aktaran Prof. Dr. Akalan, ”Bu dönemde aktif yaşam biçimini çocuklara örnekleyebilirsek, olumlu sonuçlar alabiliriz. Fiziksel olarak aktif olmamız lazım. Çünkü aktif olunca moralimiz yükseliyor, kalp atış hızımız artıyor. İnsan vücudu bir pozisyonu uzun süre tutmak için değil, hareket etmek için yaratılmış. Biz onu çalışarak, toplu taşıma araçlarında oturarak kullanıyoruz, çoğunlukla yaşantımızı inaktif hale getiriyoruz. Aktif olmak insanın yaşama olan hevesini, isteğini, aynı zamanda kasların, eklemlerin daha hareketli olmasını ve bazı hastalıklardan korunmasını sağlayacaktır" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün çalışmalarında göre dünyada ölüme neden olan en büyük nedenlerin dördüncüsünün fiziksel inaktivite olduğunun ifade eden Prof. Dr. Akalan, "Bu fiziksel inaktiviteyi yaş kategorisine sokmamak lazım. Çünkü sadece yaşlılar inaktiv olmuyor, çocuklar da fiziksel inaktiv. Yaşlılık, yaş almak falan değil, çevreyle uyum yeteneğinin azalmasıdır. Siz aktif olmadan çevreyle uyumunuzu nasıl sağlayacaksınız, sosyal uyumu sağlamak için muhakkak aktif kalmanız gerek" şeklinde konuştu.