Pandeminin birinci yılını geride bırakırken, iş ve yaşam dengesi iç içe geçen insanların fiziksel sağlığı bu süreçte etkilendi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümünden Öğr. Gör. İmge Nas kısıtlamalarla yaşanan fiziksel aktivite eksikliğinin insanların kas ve iskelet sağlığındaki olumsuz etkisine dikkati çekerek "En etkili ilaç egzersizdir" dedi.
İstanbul Kültür Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Öğr. Gör. İmge Nas bu dönemde özellikle gebe kadınları ve evden çalışanları kas ve iskelet sistemi hastalıklarına karşı uyardı. Nas, "Bir fizyoterapist olarak en çok dikkatimi çeken çalışma ergonomisi. Pandemi öncesinde hastalarımıza verdiğimiz eğitimleri evden çalışma sürecinde de sürdürmelerini önerirdik. Bu uygulamanın ne kadar yerinde olduğunu pandemide bir kez daha gözlemledik" diye konuştu.
"DOLAŞIM BOZUKLUĞU ÖDEM ŞEKLİNDE KARŞIMIZA ÇIKIYOR"
Öğr. Gör. İmge Nas, ergonomik olmayan sandalye masa gibi çalışma üniteleri nedeniyle yaşanan şikayetleri şöyle sıraladı:
"Özellikle boyun ağrıları, sırt ağrıları, bel ağrıları, kas spazmları, elde veya parmaklarda karıncalanma, uyuşma, bacak ağrıları en sık görülen problemler arasında. Uzun süre hareketsizliğe bağlı dolaşım bozuklukları bacaklarda ödem şeklinde karşımıza çıkabiliyor. Ofis çalışma düzeninden uzaklaşılarak uyku ve beslenme düzeninin bozulması ve bunlara ek olarak hareketsizliğin de eklenmesi ile yaygın kas ağrılarıyla karşılaşıyoruz.”
YAPILMASI GEREKENLER NELER?
Kişinin çalışırken nasıl bir postürde olduğunu fark etmesi gerektiğine dikkati çeken Öğr. Gör. Nas’ın kas ve iskelet sistemi sağlığı için şu önerilerde bulundu:
"20-30 dakikada bir çalışmayı bırakıp kendi duruşuna odaklanmalı. Omuzlar yukarıda kaslar kasılı ise o kasları gevşetmeli. Çalışırken kolların havada kalmaması için yüksekliği ayarlanabilir bir sandalye kullanmak ve masada destekli olmasını sağlamak faydalı olacaktır. Başı öne doğru çıkararak ekrana yakınlaşmaya çalışıyorsa sandalyeyi masaya yaklaştırmalı ki düzgün postürü koruyabilsin. Otururken diz ve kalça açısı 90 derece olacak şekilde ayak altına bir destek ile pozisyon korunmalı. Ve yine dolaşımı desteklemek ve bel sağlığını korumak için yarım saatte bir kalkıp hareket etmeli, çeşitli esneme hareketleri yapılmalı. Bu hatırlatmalar için geliştirilmiş çeşitli uygulamalar kullanılabilir."
PANDEMİ DÖNEMİNDE GEBELİK VE FİZYOTERAPİ DESTEĞİ
Pandemi döneminde hamilelerin de diğer riskli gruplar gibi birtakım olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Öğr. Gör. Nas pandemi döneminde gebelik sürecinde olan kadınlara önerilerini şöyle sıraladı:
"Dünya Sağlık Örgütü hamile ve doğum sonrası kadınlar için haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta aerobik egzersiz ve çeşitli kas güçlendirici aktiviteler yapılmasını önermektedir. Fakat virüse yakalanmak istemeyen kadınlar hem bebeklerini hem kendilerini korumak için evde kalmayı tercih ettiler. Fakat kardiyovasküler sistemin desteklenmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde egzersiz büyük rol oynadığını unutmamak gerekir. Açık ve kalabalık olmayan ortamlarda yapılan yürüyüşler, ev içi basit egzersizler, solunum ve gevşeme egzersizleri bu dönemde yapılması gerekenlerin başında gelmektedir. Her ne kadar toplumumuzda doğum sonrası kadınlar için istirahat kabul görse de bu dönemde kontrollü hareket etmek de oldukça önemli. Ayrıca ağır işlerden ve vücudun yanlış kullanımına neden olacak aktivitelerden de uzak durulması gerekir."
DOĞUM SONRASI FİZYOTERAPİ ÖNERİSİ
Bel ağrısının hem hamilelik hem de doğum sonrası en sık görülen kas iskelet sistemi ağrısı olduğuna dikkati çeken Öğr. Gör. Nas, hamilelikteki kilo alımının etkisine şöyle değindi:
"Postüral değişiklikler, vücut ağırlık merkezinin öne kayması belde baskının artmasına yol açar. Kadının ruh halini, günlük yaşamını etkileyerek yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir. Postüral değişime bağlı gelişen bel ağrısı yaşayan kadınların çoğu doğum sonrası 1 ay içinde iyileşme gösterse de uzun süren ağrılar için fizyoterapi ve rehabilitasyon desteğine başvurmalıdır."